4 Ocak 2010 Pazartesi

duyguları bastırmakk

Sabretmenin birinci kuralıdır duyguları bastırmak. Mutlulukla mutsuzluk arasındaki o ince çizginin ta kendisidir. 

Ruhun bedenini terk ettiğinde, duyguların ruhunu terk eder sanma, ruhunla beraber; kinin, nefretin, öfken, arzuların, aşkın, sevgin, hüsranlıkların, acın, isyanın, her dem seninle olacaktır. Hepsi ruhunun bir parçası ayrılmaz, ölsende ruhundan duyguların sıyrılmaz.

Öyle duygular vardır ki ruhunda, hangisini bastıracağına karar verdiğinde karşında oluşacak olumlu veya olumsuz tepkileri bilmelisin ilk önce. 

Kin mi? Nefret mi? Öfke mi? Bastırmakla sevgi insanı olduğunu sanmamalı insan, hangi oranda duygularını bastırıyorsa o oranda mutsuz olacağının farkında olmalı.

En büyük tepkinin tepkisizlik olduğunu bilmektir. Bu insan; çok soğuk ve dışarıdan yaşar gibi gelir insanlara, ama kendi içinde o kadar değerleri vardır ki o ince ayrıntıların, bilemezsin.

Yapması gerekenleri anında, yerinde, yapmaz ve pişmanlığını bastırabilmeyi bilir. 

Bazen öyle durumlar gelir ki başına, sabırlı olduğu yinelenir. Halbuki dışarıdan yaşıyor hayatı kimse bilmez pencerenin dışını. İçinden görmeye çalışmaz, kimi zaman yolun karşısından izler hayatı kimi zamansa yoldan geçen birinin gözünden. 

Ve ağlamaz çok mecbur kalmadıkça, kimseye göstermez yüzeylerinin ne kadar derin olduğunu, vermez kimseye en bilinmezlerini.

Son sözdür hayata dair, bastırmayacaksın duygularını, ruhunla gözükmek istiyorsan göstereceksin en derin duygularınla, nefretini, kinini, sevgini aşkını...............

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorumsuz bir hayatı seçiyorum demeyelim :)))