17 Kasım 2011 Perşembe

buldum...





“Buldum: Yalnız kalmaktan korktukça yalnızlığım artıyor. Bu sefer gerçekten gülümsedim. İster görün, ister görmeyin; gülümsedim işte. Her şeyimi kaybetmedim daha; çıkmayan candan ümit kesilmez, havlayan köpek ısırmaz. Hay Allah kahretsin!”
”Yalnızlığa dayanmanın en önemli şartı, her şeye karşı hazırlıklı bulunmaktır.”
“Kimsenin doğru dürüst okuduğu yoktu. Doğru dürüst hissetmesini bile beceremiyorlardı. Bu yüzden insan, duyduğu şeyleri söyleyen insanların kültürüne güvenemiyordu. Belki bu zavallılığın, bu yarım yamalaklığın, bu gülünç durumun bile bir aslı, gerçek bir biçimi vardı.”
”Çünkü sevmek, yarıda kalan bir kitaba devam etmek gibi kolay bir iş değildi. Ya hiç sevmemişsem bu zamana kadar? Bir kitaba yeniden başlamak gibi, sevmeye yeniden başlamak pek kolay sayılmazdı herhalde.”
"Eve, yalnızlığıma döndüm.”
”Durmadan düşünmekten başka ne yapıyordum ki?”
“Yalnızlık, hafızayı zayıflatıyordu.”
“Üç çeşit hafıza vardır: Göz hafızası, kulak hafızası, el hafızası. Bunlardan en iyisi el hafızası, yani yazarak öğrenmektir.”
”Bir yerde düşüp kalmaktan korkuyorum; evim, yatağım filan hemen yakınımda olsun istiyorum. Gözlerim de iyi değildir, sekiz miyop. Gözlüklerim kırılırsa, evin yolunu bile bulamam.”
”Sen bize güzel bir masal anlatırsan, dedim ona, ben de senin sayende dünyaya belki yeni bir şeyler söylerim.”

Oğuz Atay 














1 yorum:

yorumsuz bir hayatı seçiyorum demeyelim :)))