10 Ağustos 2010 Salı

Beceriksiz...



Kabuğunu koparmadan                
ne bir elmayı soyabildim
ne de iyileştirebildim bir yaramı 
ama karşıma çıkınca 
kızmadım hiç elma kurduna 
bendim çünkü bıçağı saplayan
onun yurduna 
Şair diyorlar benim için 
bilmiyorum oysa 
her şiire konmalı mı uyak 
her yere nedense 
konamıyor teyyare
hay dilimi 
arı türkçe soksun; uçak 
Kaptan olmak isterdim 
aynanın karşısında 
eski bir sinema yıldızı 
gibi ağlayan 
İstanbul`un hatlarında
bir fırça hafifliğiyle gidip
gelen vapurlara 
Eskimo bir şair dokunuyor omuzuma 
ve Kız Kulesi`ni göstererek 
bırak artık diyor üzülmeyi 
yedi tepeli bu şehirde 
şiir okunacak tek yer 
elbette denizin ortasındaki
şu küçük buz dağı 
Terzi olsa da babam 
sökük dikmesini beceremem 
beni yalnızca sen anlarsın 
iğnenin deliğinden geçsin
diye ipliklerin 
bir anlık ıslatıldığı dudaklara 
takılıp kalan annem 


Sunay Akın 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorumsuz bir hayatı seçiyorum demeyelim :)))